Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, Eş Genel Başkan Kadriye Doğan ve birçok kuruma yönelik gözaltı operasyonlarını kınadı. Yapılan basın açıklamasında “Yaşanan olaylara, baskılara karşı dik durmak, boyun eğmemek inancımızın gereğidir. Arsıza, hırsıza, nursuza, pirsize karşı bir olmak, iri olmak zamanıdır” denildi.
DAD Ankara Şubesi, 2 Ekim’de yurt genelinde yapılan polisin gözaltı operasyonlarını kınadı. Ana Fatma Cemevi’nde yapılan basın açıklamasına Yeşil Sol Parti, Halkların Demokratik Partisi, Emek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Ankara 78’liler girişimi, Halkevi, 10 Ekim Barış Derneği ve Yuva Köy Derneği temsilcileri de katıldı.
“BASKILARA KARŞI DURMADAN YOL YÜRÜNMEZ”
“Gün birlik olma günüdür” mesajının verildiği basın açıklamasını DAD Ankara Şube Eş Başkanı Mustafa Karabudak okudu. Siyasal iktidarın, farklı etnik yapılara, inançlara, kadın özgürlükçü anlayışa karşı baskı politikası uyguladığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“An yoktur ki inancımıza, değerlerimize, toplumsal hafızamıza, kurumlarımıza, yol yürütücülerimize baskı, zulüm, işkence, gözaltı, tutuklamayı normalleştirmesinler. Zulmünüz artsın, yaşattığınız kadar yaşarsınız.
Bu tekçi anlayışın baskısı altında masum û pak olan evlatlarımız, irademizi temsil eden, ikrar verdiğimiz seçilmişlerimiz, Ana kadının kemaletini devriye eden kemalet sahibi kadın canlarımız, yol yürütücüsü Analarımız, pirlerimiz, jiyarlarımız, diyarlarımız, dergahlarımız, ırmaklarımız, coğrafyamız, Herde Dewreş feryat figan yaşamaktadır. Bu zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmak anlamına geliyor. Bu hakikati görmeden, baskılara karşı durmadan yol yürünmez, yola talip olunmaz.
Tekçi zihniyet son günlerde demokrasi güçlerine, Alevi süreklerine yönelik çökertme planını adım adım yürütmektedir. Fiziken yok edemediği rıza toplumu süreklerini kültürel katliamla, asimilasyon ile yok etmeye çalışmaktadır. Alevi Bektaşi Kültür Cem Evi Başkanlığının kurulması, Sivas – Madımak katliamı sanıklarının serbest bırakılması, ÇEDES projesi ile devam eden süreç Alevi kurum yöneticilerinin gözaltına alınması ile devam etmektedir.
“ZÜLÜM İLE ABAD OLANIN SONU BERBAT OLUR”
Geçen hafta PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe canımız ve Alevi kurum yöneticilerimiz gözaltına alındı. Bugün itibariyle Demokratik Alevi Dernekleri Eş Genel Başkanımız Kadriye Doğan canımız sabaha doğru gözaltı işkencesine uğramıştır. Ayrıca Pir Sultan Abdal Kültür Derneklerine bağlı Bir Mayıs Cem Evi yöneticisi Halil Aksu canımız da bu zulme uğramıştır. Eş Genel Başkanımızın hanesi biliniyor, yurt dışı yasağı yok, kaçak yaşamıyor, bilinen bir canımızdır. Kemalet sahibi, bilge bir kadın; inancına sıtkı bütün bağlı ikrarlı bir yol evladıdır. Asla zulme boyun eğmemiş, yaşamı boyunca hak ve hakikati dile getirmiş, demokratik siyasetin öznesi olmuş bir canımızdır. Gecenin bir vaktinde baskın düzenlenerek gözaltına alınmasını asla kabul etmiyoruz. Bu zulme rıza göstermiyoruz. Diyoruz ki, “zülüm ile abad olanın sonu berbat olur.”
“ARSIZA, HIRSIZA KARŞI BİR OLMAK, İRİ OLMAK ZAMANIDIR”
Bu gözaltı eş genel başkanımız şahsında yola ikrar veren, kadın özgürlükçü yaşamı savunan, “Jin jîyan Azadî” diyen, her şart altında hakikati haykıran, eril zihniyete “hayır” diyen bütün kadın canlara uygulanmış olarak kabul ediyoruz.
Bütün bu yaşananlar bizlere tarihsel sorumluluklar yüklemektedir. Yaşanan olaylara, baskılara karşı dik durmak, boyun eğmemek inancımızın gereğidir. Arsıza, hırsıza, nursuza, pirsize karşı bir olmak, iri olmak zamanıdır.
HDP yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20 kişiye yönelik İç İşleri Bakanlığının, Emniyet yetkililerinin ev baskınlarını “terör örgütlü faaliyeti Yürütenler” şeklinde basına servis etmesi bir algı operasyonudur. HDP mevcut yasalarla kurulmuş, yerel yönetimlerde seçilmişleri olan, TBMM’de milletvekilleri, Meclis Başkan Vekili görevini yerine getiren anayasal bir kurumdur. “terör” ile ilişkilendirilmesi, adaletsizliklerine, haksızlıklarına kılıf uydurmaktan başka bir şey değildir.
Başta Eş Genel Başkanımız Kadriye Doğan canımız olmak üzere ve demokratik zeminde siyaset yürüten diğer canlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır.
Bu zulme sessiz kalmayacağız. Baskılar bizi yıldıramaz. Zulme sesiz kalmak doğal düşkünlüktür. Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir.”
PİRHA/ANKARA